Ergoterapist-müzik terapist Azize Andrea Güvenç ve Dr. Rahmi Oruç Güvenç tarafından, ergoterapi ile Türk müzik ve hareket terapisi birlikteliğinde ortak çalışmalar yürütülmektedir.
Ergo; yunanca ergon kelimesinden gelir. Oluşturmak, imal etmek anlamındadır. Ergoterapi de, hastanın iyileşmesi için bir yöntem oluşturmak ve uygulamak anlamına gelir. Her insanda tedavi olabilmek için bir imkan olduğu düşüncesinden hareketle, insanlara yardım edebilmeyi amaçlar.
İkinci dünya savaşından sonra, evine dönen birçok yaralı insanın rehabilitasyonu ve günlük hayata uyum göstermelerini sağlamak için çeşitli yöntemler üzerinde çalışılmaya başlandı. Ergoterapi, işte bu dönemde, özellikle Almanya´da çok gelişmiştir. Bu gün dünyada birçok hastanede, rehabilitasyon merkezinde veya klinikte ergoterapistler çalışmaktadır.
Günümüz ergoterapi anlayışına göre hasta kişi denge kaybına uğramıştır. Bu dengesizlik fizyolojik , psikolojik ya da sosyolojik olabilir. Genel olarak böyle insanlar, çocuk ya da yetişkin olsun, hayatlarına normal olarak devam edemeyecek durumdadırlar. Çocuklarla çalışan bir tepapist, onun yetişkinden farklı olduğunu bilir. Tıpkı ayağı kesilmiş bir hastanın, beyin hasarı olan bir hastadan farklı bir eğitim ve tedaviye ihtiyaç duyaması gibi.
Beynin ortası en eski ve en iyi şekilde korunan kısımdır. Tüm hisler beyin sapına gelir ve orada organize olurlar. Ergoterapide, analiz edilip organize olan hislerin, iyi yönde değiştirilmesi için çalışılır. Beynin uyarılara verdiği reaksiyon şuursuz olarak, kendiliğinden gerçekleşir. Zaten bu uyarıları beyin sapı bir filtreden geçirerek kullanır. Tüm bu reaksiyonlar istemsiz olarak gerçekleşirken, bize duygu ve düşünce olarak yansıması olur. Değişik kısımlarda problem olduğunda, beyin fazla veya eksik uyarı alır .Örneğin hiperaktiflerde fren mekanizması iyi çalışmaz. Fazla uyarı geldiği için beyin onları filtreden geçiremez ve bir anda tüm uyarılara cevap verir. Otizmde ise bunun tam tersi olur ve fren mekanizması fazla çalışır.
Ergoterapinin fizyoterapiden en derin farkı, ergoterapide gözlem yapılması, fizyoterapide ise egzersiz yapılmasıdır.