Eski Türk müzikal repertuar, ritim ve enstrümanları temin edip yaşatan ve eğitimini veren Tümata (Türk Musikisini Araştırma ve Tanıtma Grubu) etnomüzikolog ve müzik terapist Yard. Doç. Dr. Rahmi Oruç Güvenç yönetiminde bu faaliyetleri dünyaya sunma ve uygulama gayreti içindedir.
Bu bakış açısıyla organize edilen Tümata konserleri tarihi ve bilimsel altyapının aktarıldığı, adı geçen malzemenin izleyicilerin de katılımıyla sergilendiği birer etkinliktir. Konserlerde, müzik terapi konusu işlenirken aslına uygun terapi seansları yapılmakta, böylece seyircilerin aynı zamanda Türk müzik ve hareket terapisi geleneğinin olumlu etkilerini birinci elden tecrübe etmeleri sağlanmaktadır.
Konserlerin içeriğinin ana başlıkları şunlardır:
- Orta Asya Türk müziği ve dansları: Bugün Anadolu’da kullanılan birkaç enstrümana karşılık, Orta Asya Türk kültüründe binlerce enstrüman ve bu enstrümanları üreten kültürün duygu ve düşüncelerini aktaran sayısız küyler, şarkılar, danslar bulunmaktadır. Tümata konserlerinde bu birikimden çeşitli temalara göre yapılan derlemeler sunulmaktadır.
- Baksı dansı: Çok eski tarihlerde, kam ve baksı adı verilen tedaviciler, müzik ve hareketi tedavide kullanmışlardır. Günümüzde baksı dansı ya da karacorga olarak bilinen ve kam ve baksılar (Orta Asya Türk-İslam şamanları) tarafından uygulanan bu dansı, müzik ve hareket terapisinin belki de yaşayan en eski örneğidir. Konserlerde baksı dansı hakkında bilgi verilmekte, yapılışı örneklerle anlatılmakta ve izleyicilerle beraber uygulanmaktadır.
- Arşetipikal hareketler: Baksı dansı ve semahlardan alınan bazı hareketlerin, özel bir müzik repertuarı eşliğinde yapılması olarak açıklanabilecek olan arşetipikal hareketlerde, elden başlayıp tüm vücuda yayılan hareketlerle hem blokların açılması ve hem de duygu değişimi hedeflenmektedir. Konserlerde hareketlerin açıklamaları yapılarak, katılımcılarla beraber uygulanmaktadır.
- İmaj Terapi: Yaklaşık yirmi yıldan beri, belirli imajları algılamayı kolaylaştırdığı pek çok kereler gözlemlenmiş olan, improvize (doğaçlama) ağırlıklı bir müzik eşliğinde gerçekleştirilen bir çalışmadır. Bu sayede, zihinde yerleşmiş bulunan olumsuz yapıların salıverilmesi hedeflenmektedir. Çok eski uygulamalarla bağlantısı olan bir melodi, yeniden, aynı kaynaktan özü bozulmadan sunulmaktadır. Katılımcıların uzanarak ya da koltuklarında rahat oturarak istirahat halinde iştirak ettikleri bu çalışma, bir tür reseptif (pasif) terapidir.
- Makam müziği ile reseptif terapi: Makam müziği, 1000 sene önce Horasan kültüründe güçlenmiştir. Bu müziğin tedavide kullanımı o dönem tıbbının çok önemli bir dalı olmuş ve İbn-i Sina, Farabi, Ebubekir Razi, Safüyiddin Urmevi gibi sanat ve bilim insanları tarafından makamların organlarla, zamanla, rahatsızlıklarla, dört elementle, dört hıltla, burçlarla ilgi ve ilişkileri tespit edilmiş ve üzerlerinde çalışılmıştır. Bu makamlardan kırk kadarı literatüre girmiştir. Konserlerde konu ile ilgili bilgi verilmekte ve katılımcıların durumuna göre seçilen bir makamda, şifahanelerde yapıldığı şekliyle bir reseptif müzik terapi seansı yapılmaktadır.
- Pentatonik müzik ile reseptif terapi: Binlerce yıllık geçmişi olan pentatonik (beş sesli) müzik, Ahmet Adnan Saygun tarafından Türklerin müzikteki damgası olarak isimlendirilmektedir. Bu müziğin beyinde alfa ve teta dalgalarını artırdığı, transı kolaylaştırdığı, kendine güven ve kararlılık verdiği ifade edilmektedir. Katılımcıların uzanarak ya da koltuklarında rahat oturarak istirahat halinde iştirak ettikleri bu çalışma, bir tür reseptif (pasif) terapidir.
- Klasik Türk musikisi örnekleri: Çeşitli makamlarda, konserin temasıyla bağlantılı eserler sunulmaktadır.
- Tasavvuf musikisi örnekleri ve sema: Gerek genel Türk tasavvuf musikisi repertuarından, gerek dünya müziğinden ve gerekse grup elemanlarının bestelerinden seçilen örnekler, Hz. Mevlânâ’nın , “altı cihetin ötesinden yol bulur” dediği sema eşliğinde sunumu yapılmaktadır.
You must be logged in to post a comment.