
ORTA ASYA & TÜRK KÜLTÜRÜNDE MÜZİK VE HAREKET TEDAVİSİ GELENEĞİ UYGULAMALI SEMİNERİ
July 2 @ 1:00 pm - 5:00 pm
Ücret: 400TLTÜMATA
“ORTA ASYA & TÜRK KÜLTÜRÜNDE MÜZİK VE HAREKET TEDAVİSİ GELENEĞİ” UYGULAMALI SEMİNERİ

Kadim Türk musikisi icraatında anlayış, inanç, sevgi, saygı, mücadele, merhamet gibi unsurlar birlik ve beraberlik göstermektedir. Bu icraatta mûsiki, vakit geçirme ve eğlenceden ziyade, toplum içinde bir uyum, denge, bir saygı ortamı oluşturmuş ve spiritüel anlamda yaratana yöneliş vesilesi olmuştur.
Türklerde müzik ve hareketle tedavi, tarihi gerçekliğinin yanı sıra, modern tıpta da bir tedavi imkânı olarak yerini bulmuştur. On dört bin yıl önce Azerbaycan Gobustan kayalıklarına nakşedilmiş olan figürler bize çok köklü bir geleneği haber vermektedir.
En eski icra şekli olarak bilinen pentatonik (beş sesli) ve bin yıl önceden beri gelişim içinde bulunan Horasan kökenli Türk makam müziği ile tedavi geleneği, ilim-sanat insanlarının eserlerinde yer almıştır. Bu malzemeyle dokuz yüz sene önceden itibaren Selçuklu ve Osmanlı şifahanelerinde müzikle tedavi uygulanmıştır.
- Orta Asya ve Türk kültüründe müzik ve hareket tedavisinin doğuşu, gelişimi, yayılışı, günümüzdeki uygulanışı
- Aktif Müzik Terapi Geleneği Uygulaması
- Baksı Dansı – Türk’lerin bilinen en eski şifa dansı.
- Arşetipikal Hareketler
- Pentatonik Müzik Örnekleri
- Pasif Müzik Terapi Geleneği Uygulaması
- Makam Musikisi ile Reseptif Müzik Tedavi Seansı
- Sema – Seminerlerde sema hakkında bilgi verilmekte, tekniği anlatılarak katılımcılarla beraber uygulanmaktadır.

Aktif Müzik Terapi Geleneği
-
Baksı Dansı – Türk’lerin bilinen en eski şifa dansı.
Çok eski tarihlerde, kam ve baksı adı verilen tedaviciler, müzik ve hareketi tedavide kullanmışlardır. Günümüzde baksı dansı ya da karacorga olarak bilinen ve kam ve baksılar (Orta Asya Türk–İslam şamanları) tarafından uygulanan bu dans, müzik ve hareket terapisinin belki de yaşayan en eski örneğidir. Seminerde baksı dansı hakkında bilgi verilmekte, yapılışı örneklerle anlatılmakta ve katılımcılarla beraber uygulanmaktadır.
-
Arşetipikal Hareketler
Yrd. Doç. Dr. Rahmi Oruç Güvenç ve Teo. Psk. Gerhard Kadir Tuçek (Avusturya doğu müzik terapisi okulu müdürü) tarafından geliştirilen ve Avrupa’da birçok hastane ve tedavi merkezlerinde uygulanan bir terapi seansıdır.
Bu uygulamada ana düşünce; unutulmuş duyguları yeniden uyarmak ve yeni duygular üreterek kişinin içinde bulunduğu hâli değiştirmek ve sağlıklı yaşama şartlarına adaptasyonunu sağlamaktır. Bu amaçla, uygun hareketlerle, tabiatta bozulmadan, devam eden uyuma ve dengeye ulaşma faaliyeti olarak tarif edilebilecek olan seans; pentatonik – yarı pentatonik ve otantik olarak yaşayan Türk musikisi repertuarı ile tabii, otantik enstrümanların icra beraberliğinde yürütülmektedir.
-
Pentatonik Müzik Örnekleri
Binlerce yıllık geçmişi olan pentatonik (beş sesli) müzik, Ahmet Adnan Saygun tarafından “Türklerin müzikteki damgası” olarak isimlendirilmektedir.
Bu müziğin beyinde alfa ve teta dalgalarını artırdığı, transı kolaylaştırdığı, kendine güven ve kararlılık verdiği ifade edilmektedir.
Pasif Müzik Terapi Geleneği
-
Makam Musikisi ile Reseptif Müzik Tedavi Seansı
Makam müziği, 1000 sene önce Horasan kültüründe güçlenmiştir. Bu müziğin tedavide kullanımı o dönem tıbbının çok önemli bir dalı olmuş ve İbn-i Sina, Farabi, Ebubekir Razi, Safüyiddin Urmevi gibi sanat ve bilim insanları tarafından makamların organlarla, zamanla, rahatsızlıklarla, dört elementle, dört hıltla, burçlarla ilgi ve ilişkileri tespit edilmiş ve üzerlerinde çalışılmıştır. Bu makamlardan kırk kadarı literatüre girmiştir.
Seminerlerde konu ile ilgili bilgi verilmekte ve seçilen bir makamda, şifahanelerde yapıldığı şekliyle bir reseptif müzik terapi seansı yapılmaktadır.
-
SEMA
Sema, Allah‘a yakınlaşmak için bir vesile ya da Allah‘a yakınlaşmanın bir sonucu olarak ortaya çıkan, hareket ve raks ile ifade bulan bir ibadettir.
İslamî tasavvufta gelişen semanın ise felsefi bir derinliği, bu yolda açıklamaları vardır. Sadece bir dönüş değil, kalp istikametine yapılan bir yöneliştir.
Cenab-ı Allah, ―Âlemlere sığamam ama inanmış kulumun gönlüne sığarım‖buyurmuştur. İşte o gönül, o tecelliye ayna olabildiği için, dönüş de kalp istikametindedir. Semada dış ile iç ve tüm yönler birleşir. Hz. Mevlânâ , ―”Sema altı cihetin ötesinden yol bulur.” der. Kur‘an-ı Kerim‘de, Bakara Suresi’nde ise ―Nereye bakarsanız Allah‘ın vechi (yüzü) oradadır‖ ayeti bulunmaktadır. Bu açıdan, dışta görünen her yön bir yön olup içle birleşir.
Seminerlerde sema hakkında bilgi verilmekte, tekniği anlatılarak katılımcılarla beraber uygulanmaktadır.
- Bu manevi bir çalışmadır; geleneğinde davranışlar, giyim kuşam, oturma kalkma ile ilgili, saygı temelli bazı kurallar bulunmaktadır.
Giyimimizi, İslam geleneğini temel alan bir etkinlikte bulunduğumuz bilinciyle düzenleyelim. Yaz aylarında hava sıcak olsa da sema sırasında giyimimizde mütevazi bir üslubu koruyalım.
Giyim: Omuzlar, göğüs, sırt ve bacakları örtecek şekilde giyinelim.
NOT: Etkinliğimizde uygulamalar boyunca rahat edebilmek için Yoga matı veya üzerine uzanabileceğiniz her hangi bir şey getirebilirsiniz. (Mekanda yoga matı ve minder bulunmamaktadır).
- 17:45 – 20:30 Sema
-
E. B. Kanikey Güvenç Akçay
1989 yılında Müzisyenleri ve kedileri meşhur olan Üsküdar’da – Doğancılar’da doğdu. 2013 yılında Maltepe Üniversitesi Görüntü Sanatları Bölümü’ nde lisansını tamamladıktan sonra aynı üniversitede 2016 yılında Sanat Politikaları ve İşletmeciliği Bölümü’nde yüksek lisans programını bitirerek “Anadolu Selçuklu ve Osmanlı Dönemi’ndeki Şifahaneler ve Bu Şifahanelerde Uygulanan Tedavi Metotları” konusunda bir tez hazırladı. Sinema Sanatta Yeterlik Programında doktora yaparken 2018 yılında Üsküdar Üniversitesi’nde Dans ve Hareket Terapisi, Türk Müziği Çalgıları Eğitimi, Sufi Müziği Eğitimi derslerini verdi. Buluşum (Yüksek Değerleri Araştırma, Geliştirme ve Tanıtma) Derneği başkan yardımcısı olarak kültürel ve manevi duyguların canlanmasına yönelik faaliyetler düzenlemeye devam etti. Dr. Rahmi Oruç Güvenç’in kurduğu Tümata (Türk Musikisini Araştırma ve Tanıtma) Grubunun üyesi olan Kanikey Güvenç Akçay Ud, Çeng, Bendir, Rebab, Gubuz, Dombra, Rebab gibi Orta Asya ve Türk kökenli çalgıların icrasıyla ilgileniyor, derslerini veriyor ve şarkı söylüyor. Tümata ile birlikte dünya çapında Altaylar’dan Anadolu’ya Türk Müzik ve Hareket Tedavisi Geleneği alanında seminer, konser, müzik kursu, sempozyum, kongre gibi faaliyetleri sürdürüyor.
Yazdığı kitaplar: Anadolu Selçuklu ve Osmanlı Dönemindeki Şifahaneler ve Bu Şifahanelerde Uygulanan Tedavi Metotları, Türk Kültüründe Müzik ile Tedavide Kullanılan Çalgılar (Dr. Oruç Güvenç ile birlikte).
Belgeseller: Baksı Dansı (Türklerin en eski şifa dansı- 2016), “Arşetipikal Hareketler” -2017.
-
Süyümbike Güvenç Noris
Orta Asya kökenli Hatice Süyümbike Güvenç Noris, 1987 yılında İstanbul’da doğdu. 2005 yılında Üsküdar Lisesi Yabancı Dil Bölümü’nden mezun oldu. Aynı yıl Maltepe Üniversitesi Grafik Tasarım Bölümü’ne burslu olarak girdi. 2005 yılından itibaren 4 yıl Koridor Tasarım Atölyesi’nde tasarımcı olarak çalıştı. 2009 yılından itibaren Zebra Design Factory’de tasarımcı olarak çalışmaya başladı. Küçük yaşta sanatın içinde doğup büyüyen Güvenç, babasının müzik icralarıyla sanatın farklı boyutları ile tanış oldu. Dr. Rahmi Oruç Güvenç’in kurmuş olduğu Tümata (Türk Musikisini Araştırma ve Tanıtma) Grubunda küçük yaştan itibaren şarkı söyleyip dans etmeye, Rebab, Dombra, Gubuz, Bendir, Kuştar ve Kılkopuz gibi çoğu Orta Asya kökenli enstrümanları icra etmeye başladı. Yurt içinde ve yurt dışında Tümata (Türk Musikisini Araştırma ve Tanıtma) Grubu ile birlikte enstrüman kursları, Orta Asya ve Türk Kültürü’nde Müzik ve Hareket Terapisi Geleneği konularında çeşitli seminerler ve konserler vermektedir. Eşi Sebastian Bahtiyar Noris, oğulları Taylan Oruç ve kızları Tuana Kaira ile Almanya’nın Münih şehrinde yaşamaktadırlar. Ebru çalışmalarına çocuk yaşta ebru üstadı Hikmet Barutçugil’den aldığı dersler ile başlayıp bu kültür miraslarını Almanya’da tanıtmaya çalışmaktadır. Yurt içi ve yurt dışında pek çok sergi açmış, konserler vermiştir. Almanya’da Rebab ve Ebru kursları vermektedir. Müzik terapi ve sanat terapisi uygulayıcısıdır.
-
Halime Atalay
Uluslararası şifahen Masal kervanı projesinin müzik koordinatörlüğünü yapmaktadır. Ahi müzik topluluğunda çalışmaktadır. Nizami Ahenk tasavvuf musikisi meşk grubuyla Yurtiçi ve yurtdışı konserlerine devam etmektedir. Ümmi Sinan meşk grubunda tasavvuf musikisi meşklerine katıldı. Elif Ömürlü’ nün şefliğini yaptığı kubbe altı tasavvuf musikisi korosunda görev aldı Çeşitli gruplarda ve kayıtlarda Kemençe sanatçısı olarak görev almaktadır. Görkem Şen’in ürettiği Yay Bahar’dan etkilenip KemençeBahar adlı yeni bir enstrüman üretti ve çalışmalarını devam etmektedir.
2008 yılında işi bırakıp müzik eğitimine tam zaman ayırmaya başladı. İstanbul Devlet konservatuarı hocalarından Lale Akay Umul ile klasik kemençe ve nazariyat eğitimi alıp kendisinin şefliğini yaptığı Lalezar Türk müziği orkestrasında klasik kemençe sanatçısı olarak görev aldı.
2012 yılında ve halen ‘Tümata’; Türk müziği araştırma ve tanıtma grubunun kurucusu olan Yrd. Doç.Dr . Rahmi Oruç Güvenç ile tasavvuf, Orta Asya müzikleri ve müzik terapi üzerine çalıştı, çeşitli illerde seminer ve konserler vermektedir. Belediyenin açmış olduğu İsmek müzik kursundan klasik kemençe sertifikası almıştır.
Islak Keçe Sanatıyla uğraşmaktadır, devasal bitkiler yetiştirir. Kendi kendine iyi düzeyde Japonca öğrenmiş ve harika Kore yemekleri yapan 16 yaşındaki kızıyla vakit geçirmeyi sever.